- konuşma
- تحاورتحدثتخاطبتكلمحوارمحادثةمحاورةمخاطبةمكالمة
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
konuşma — is. 1) Konuşmak işi Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı. M. Ş. Esendal 2) Görüşme, danışma, müzakere 3) Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma dili — is., db. Günlük yaşayışta kullanılan ve yazı dilinden az çok farklarla ayrılmış bulunan dil, günlük konuşma, günlük dil Kendi payıma, konuşma dilinden ayrı bir şiir diline karşıyım. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma güçlüğü — is. Bazı konuşma organlarının gereği gibi çalışmamasından dolayı rahat söz söyleyememe … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma merkezi — is., anat. Beynin, konuşma işlevini denetleyen bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma bozukluğu — is. Bazı sesleri gereği gibi çıkaramamaktan ileri gelen söyleyiş, kötü telaffuz etme … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma çizgisi — is. Uzun çizgi … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma engelli — sf. İşitemediği için söz söyleme alışkanlığı edinememiş olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma korkusu — is. Tutukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma yetersizliği — is. Beklenen düzeyde veya yeterli ölçüde konuşamama … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma yapmak — topluluk karşısında bir konuda konuşmak Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
günlük konuşma — is., db. Konuşma dili … Çağatay Osmanlı Sözlük